
Bütün tebessümlerimin altından sen çıkarsın, gözyaşlarımın dünyaya geldiği yerden sen.. Sevdiğim şehirler, sevdiğim çiçekler, sevdiğim mevsimler.. Hepsi bir tutam yorgunluktan başka bir şey değil sensiz..
Sen.. Kaç kez özledin, bulutların
peşine takılıp deli gibi seni arayan beni? Kaç kez acıdı yüreğin, seni çağıran
birini hisseder gibi olduğunda?
Sen.. Gelsen.. Bak kalbim ne çok yoruldu
boşluklarında demeyeceğim.. Bir gelsen gözlerine bakacağım yalnız, hatırı için
bunca yıldır nice acılara katlandığım gözlerine.. Hiç tutamadığım ellerine,
seninle iki yabancıymış gibi geçen günlere.. Hadi gel.. Gel ve kal ki,
kelimelerin bittiği yerde başlayan aşkımız bağlasın ayrılığın kollarını..
hasretler uzak diyarlara göç etsin..
Bir sonbahar gününde öğrendim sana doğru yürümedikçe yoldayım
demenin gülünesi olduğunu.. Ve kalbine çıkan yol uçurum ağzı olsa yine de
yürüyeceğim..
Kübra YAŞAR
sene ikibinonbir.
martın yirmialtısı.
günlerden cumartesi.
saat dördü yirmiüç geçmekte.
0 yorum:
Yorum Gönder