Gençliğin geçti, sıkıntın geçmeyecek!
İçimde bir yerlerde yolunu kaybetmiş bir sıkıntı var. Arıyorum, bulamıyorum. Bakıyorum, göremiyorum. Hissediyorum, dokunamıyorum. Hangi zamandan kalma bilmiyorum. ruhuma serpiştirilmiş dikenler gibi. Nefes alsam batacak, dursam öleceğim.
Gençliğim diyorum yetiş, kurtar beni bu dertten. Sesleniyor uzak bir yerlerden. “Sen gençliğini yitireli çok oldun evlat! Ben; okuduğun kitapların satır aralarında, hüzünle,düşünceyle geçirdiğin gecelerin karanlığında, içini akıttığın kağıtların kuruyan mürekkeplerinde kaldım.Çıktığın yolculukta beni bedel olarak bıraktın.”
Biraz şaşkın, biraz kızgın gülümsüyorum. Bir anda dilimden ” Olur mu hiç öyle şey ? Ellerim kırışmamış, alımda daha kaç çizgi var ki ? Hiç seni bırakmışa benziyor muyum?” çıkıyor. Bu sefer o gülümsüyor.Sert ve gür sedayla:
“Evlat! Aynalar ruhun aynası değildir. Aynalarda ki yansımalar aldatmasın seni. İnsan olmak kolay mı? Ruh insanı, his insanı, düşünce insanı olmak kolay mı? Bilmez misin insan olan, insan’ca yaşamayan kaç kişi var.İnsan’ca yaşamak yaş’a değer katmak değil.Ruha, yaşama değer katmaktır. Sen zoru seçtin.Okumayı, düşünmeyi, hissetmeyi seçtin. Duygularına gem vurmamayı seçtin. Aklına eseni yapmayı değil, insanlık için, insanca yaşamayı seçtin. Bunların hepsinin bir karşılığı vardı evlat, o’da bendim.
Evlat! Merakın sıkıntın mı? Geçip giderken ömründen söyleyeyim. Gençliğin geçti, sıkıntın geçmeyecek! “
Mehmet ŞAHİN
Sahip/Siz/Satırlar… (S/S/S)
Etiketler:
Mehmet ŞAHİN
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder